Pika Pika / Mim :)

   Kaç gündür kara kara düşünüyorum sıradaki yazılarımı nasıl yazacağım diye. Bir yandan az vaktim olduğu için kafamı toparlayamadığımdan, bir yandan da hala yabancı bilgisayara alışamadığımdan yazmak istiyorum ama yazamıyorum. Böyle karalar bağlamaya devam ederken Ofelya'nın beni mimlediğini gördüm. Mimlendiğimi görünce kendimi Pokemon'da Ash'in "Seni seçtim pikaççuuu!" diyerek pikaçuyu seçmesi gibi seçilmiş hissettim :p İlk önce mim için teşekkür ediyorum. Sonra da pika pika :) diyerek soruları cevaplamaya çalışayim :)

Soru 1: En çok sevdiğin şeyler nelerdir, nelerden hoşlanırsın?

   Yeni ve farklı şeyler öğrenmek, yaşamak gerçekten çok hoşuma gidiyor. Ama en çok hoşuma gideni insanların iç dünyasını keşfetmek.. Her insandan ayrı ayrı farklı hikayeler, düşünceler çıkıyor ve o dünyaları tanımak, şansım olursa da yaşamak çok hoşuma gidiyor ve bu dünyaların açığa çıkmasını sağlayan sohbet ortamını ve dinlemeyi çok severim :) Ayrıca bu amaç doğrultusunda kitap okumak, film izlemek ve gezmek de başlıca sevdiğim şeyler arasındadır.

   Bilgisayar başında vakit geçirmek ve tabiki oyunlar :) Oyunlar zaten apayrı inanılmaz dünyalar. Daldım mı çıkamıyorum. "Aaa amma asosyal bir uğraş!" dediğinizi hissettim ama bu seçenek keşfe çıkamadığım zamanlar için geçerli :) Bilgisayar benim bilgiye ulaşabilmemi, dünyaya bağlanabilmemi, işlerimi halledebilmemi ve keşiflere çıkabilmemi sağlayan en pratik araç. O yüzden bilgisayar başında hiç sıkılmam.

   Ayrıca bu oyunlara ayırdığım vaktin onda birini ders çalışmaya ayırsaydım. Daha iyi yerlere gelebilirdim :)

   Spor ve yüzmek. Sporla uğraşmayı severim ama şu sıralar sağlıklı yaşamak için daha da bir özen gösteriyorum. Futbol, basketbol falanda kendi çapımda oynarım ama böyle suyun içinde olma hissi ayrı bir keyif verdiği için ne kadar dandik yüzücü olsam da yüzmeyi ya da suyun içinde olmayı severim :p

   Şu sıralar başlayan yeni takıntım günlük tutmak ve karalamak. Bir yandan yaşadığım şeyleri hiç unutmamak için resimli, yazılı her türlü yaşadıklarımı kaydetmek için günlük tutmak ve kafamda dönüp dolaşan düşünceleri yazıya dökmek. En azından kafamı dağıtıyor karalamak. Yazarken düşüncelerimi tarttığım için her şey daha belirginleşiyor. Kafamdayken toparlayamıyorum. Düşüne düşüne zincirleme düşüncelerle bir bakmışım varlık-yokluk tartışmasına çıkmışım :p

    Çizgi filmler , animeler :) Sanırım hiç büyüyemeyeceğim :)

Soru 2: Bilgisayarda vaktini nasıl geçirirsin?

   

   Birinci soruda biraz bahsettim aslında ama biraz detaylandırayım :) Günlük işlerimi planlarım, düzenlerim, kaydederim. Microsoft OneNote benim sanal not defterim gibi adeta :)

   Deli gibi oyun oynarım :)

   Facebook gibi sosyal ağlarla gündemi ve çevremi takip ederim.

   Filmimi, dizimi, animelerimi seyrederim.

   Alışverişimi yaparım. Çok çok avantajlı şeyler alınabiliyor internetten.

   Yazılarımı karalarım :)

   Soru 3: En sevdiğin filmler hangileri?

   

   Teknolojisi, hikayesi vs vs herşeyi ile film budur dediklerim: Matrix ve Yüzüklerin Efendisidir. Matrix'in ilk sahnesinde Trinity'i izleyince bu ne lan olmuştum :)

   Ama benim en çok ayarlarımı bozan hayatımdan bazı benzetmeler bulduğum Eternal Sunshine of The Spotless Mind (Silbastan) ve Aşk Tesadüfleri Sever filmleridir.

   Ayrıca Before Sunrise, Before Sunset'de çok tatlı filmlerdir :) Kasımda aşk başkadır, a walk to remember.

   Inception, Ice Age, Gladyatör, Wall-E, Prestij, Momento, The Usual Suspects, Karayip Korsanları, Şeytanın Avukatı, V for Vendetta.

   Soru 4: Şu sıralar almak istediğiniz şeyler?

   Bilgisayarım bozuldu. Hayata küsüm adeta :) Yeni bilgisayar almak istiyorum ama kendi kendime almayacağım diye söz verdiğim için alamıyorum :(

   Bahar için bir ayakkabı.

   Taht oyunlarının 3. kitabı çıksa da alsam :)

   Dövme yaptırmak istiyorum ama hala kararsızım :)

   Soru 5: Şu sıralar ne dinliyorsun?

   

   Şimdi Lena Del Rey'in "Born To Die" albümünü dinliyorum :) Yeni çıkan bir albüm. Lena'nın sesi farklı bir ses hoşuma gitti. Özellikle "Carmen" parçasını tavsiye ederim.

   Adele'nin "21", Rihanna'nın "Talk That Talk", Loorena Mckennit'in tüm  albümleri de şu sıralar sık dinlediklerimden.

   Ayrıca akustik gitar seven biri olarak "akustik yol şarkıları" albümünü de dinliyorum.

   Arkadaşımla gitar çalmayı öğrenmeye çalışıyoruz ve The Cranberries'den "Zombie"'nin akustik versiyonunu ile Emre Aydın'ın da "Son Defa"nın akustik versiyonunu çalmaya çalıştığımız için bu iki parçada sık dinlediklerimiz arasında :)

                                           RaistLin